Tarım Arazilerinde Erozyonun Nedenleri
Erozyon: yağmur damlalarının çıplak
toprağa sert bir şekilde çarpması ve toprak zerrelerini yerinden oynatması ile
başlar, suyun yüzeysel akışa geçmesi ile devam eder.
Erozyonun başlıca nedeni, toprağı
koruyan bitki örtüsünün yok olmasıdır. Arazi eğimi, toprak yapısı, yıllık yağış
miktarı, iklim faktörleri, bitki örtüsü, toprak ve bitkiye yapılan çeşitli
müdahaleler, erozyonun şiddetini belirleyen öğelerdir. Türkiye topraklarının %
86’ sında erozyon vardır. Erozyonun sıfır ve hafif olduÄŸu alanların Türkiye
yüzölçümüne oranı % 13,86'dır.
Toprak erozyonunun oluÅŸumuna etkide
bulunan etmenler, genel bir yaklaşımla doğal ve insandan kaynaklanan
olmak üzere iki ana grup altında incelenebilir.
DoÄŸal etmenler; iklim
özellikleri, toprak özellikleri, topografik yapı ve engebelik, bitki örtüsünün
özellikleri gibi faktörler yer alır.
Ä°nsanlardan kaynaklanan etmenler ise
daha ziyade sosyo-ekonomik olup; arazilerin yeteneklerine uygun bir ÅŸekilde
kullanılmaması, yanlış toprak işleme, geniş alanlarda hatalı nadas
uygulamalarının yapılması, uygun bir bitki münavebesinin yeterince uygulanmaması,
ormanların tahrip edilmesi ve orman arazisi nitelikli arazilerin tarım
arazileri haline dönüştürülmesi, çayır-meraların düzensiz, kontrolsüz ve ağır
bir biçimde otlatılması ve özellikle tarım arazilerinde gerekli toprak muhafaza
tedbirlerinin yeterince alınmaması gibi nedenlerdir. Özellikle insandan
kaynaklanan etmenler, erozyona neden olan doğal etmenlerin toprakları tahrip
etme hızını ve gücünü arttırması bakımından son derece önemlidir. Bunun yanında
çevre dostu yetiştiricilikte toprak organik maddesinin korunumu ve arttırılması
çok önemlidir.
Tarım Arazilerinde Alınabilecek Erozyon Önlemleri
Erozyon, gerekli önlemler alınmadığı
takdirde her yıl oldukça önemli miktarlarda değerli toprağın kaybına sebep
olmaktadır. En önemli ulusal servet olarak kabul edilen toprağın özellikle
meyvecilikte yapılan bir takım hatalı uygulamalar sonucunda erozyon sebebiyle
yok olması verimli arazilerin kısa sürede yok olmasına sebep olmaktadır.
Özellikle eğimli arazilerde bu kayıp çok fazla olmaktadır. Bunun yanında çevre
dostu yetiştiricilikte toprak organik maddesinin korunumu ve artırılması büyük
önem taşımaktadır. Gerekli birtakım önlemlerin alınması meyvecilik yapılan
arazilerde erozyonu ve organik madde kaybını büyük oranda azaltmaktadır.
Alınması Gereken Önlemler:
·
Sekileme ve teraslama,
·
Minimum toprak işleme ve işlemenin eğime dik yönde
yapılması,
·
Toprağın hiç işlenmemesi ve gerekli koruyucu
önlemlerin alınması,
·
Ara bitki yetiÅŸtirme,
·
Uygun dikim ÅŸekli,
·
Örtü bitkisi kullanımı,
·
Malçlama,
·
Toprak kaybının yoğun olduğu alanlarda duvar örülmesi,
· Drenaj kanalı çevresinde bitki yetiÅŸtiriciliÄŸi
yapılması ya da moloz yığını gibi fiziksel önlem alınması,
Alınabilecek bir takım önlemlerle ve
çeşitli uygulamalarla özellikle eğimli arazilerde toprak ve organik madde
kaybını önlemek mümkündür. Eğimli arazilerde yapılabilecek en önemli hata, toprak
işlemenin eğim yönünde yapılmasıdır. Eğim yönünde yapılacak toprak işleme,
hızla aşağıya akacak suyun beraberinde çok fazla toprağı da götürmesine sebep
olacaktır. Bunun yanında besin maddelerinin yıkanması da önemli bir problemdir.
Dikim şeklinin kare ya da dikdörtgen olarak seçilmesi de toprak kaybını
hızlandıran önemli bir faktördür. Bu sebeple kontur ya da üçgen dikim şekilleri
önerilmektedir.
Toprak kaybını hızlandıran bir diğer
önemli nokta ise özellikle hafif eğimli ve düz arazilerde sulama yöntemi ve
verilecek su miktarıdır. Ara bitki yetiştirme, toprağın sürekli örtülü
bırakılması ve malçlama da toprak ve organik madde kaybını en aza indirmede
yardımcı olan uygulamalardır. Bu yöntemler aynı zamanda toprağa ek besin
maddesi kazandırmakta, su kaybını önlemekte, toprak yapısını korumakta ve etkin
bir yabancı ot kontrolü sağlamaktadır. Ancak ara bitki ve malçlama materyalinin
seçiminde mutlaka yine uzman kişilere danışılmalıdır. Bu uygulamalarda
yapılacak hatalı seçimler hastalık ve zararlı kontrolünün sağlanmasında ileride
sorun yaratabilmektedir.
Arazi eğiminin çok yüksek olduğu
yerlerde kesinlikle teraslama çalışması yapılmalıdır. Eğimin daha düşük olduğu
arazilerde ise ara ziraat, örtü bitkisi kullanımı ya da malçlama gibi
yöntemlere başvurulmalı, arazi kesinlikle boş bırakılmamalıdır. Toprak işleme
yapılmamalı, zorunlu durumlarda minimum işleme yoluna gidilmelidir. Çok düşük
eğimli arazilerde bile toprak işleme kesinlikle eğim yönüne dik yönde
yapılmalıdır.
Tarım Arazilerinde Biyolojik Çeşitlilik ve Önemi
Modern tarım yöntemlerinin neredeyse
tamamı biyolojik zenginliği yok eden uygulamalardır. Tarımsal alanlarda biyolojik
çeşitliliğin korunması ve zenginleştirilmesi gerçekte çok büyük önem
taşımaktadır çünkü biyolojik çeşitlilik;
·
Su döngüsünü sağlar
·
Oksijen, karbon, azot döngüsünü sağlar
·
Toprak verimliliğini artırır
·
İşletme içindeki girdilerin bir kısmını karşılar
·
Bitkisel verimlilik artar
·
Gıda, ilaç, hayvan besleme gibi yan alanlara zengin
kaynak oluÅŸturur
·
Diğer canlıların yaşam ortamını oluşturur
Çevre dostu tarımda daha önce de
değinildiği gibi, biyolojik çeşitliğin artırılması büyük önem taşımaktadır.
Üretim alanları içinde bitki çeşitliğinin artırılması yanında, üretim alanları
çevresinde de doğal alanların korunması önemlidir. Ana ürünlerin dışında
yabancı otlar, yabani çiçekler, tuzak bitkiler, yeşil çitler, rüzgar kıranlar
ve meyve bahçelerinde farklı boyda bitki/ağaçların bulunması, faydalı böcek
popülasyonlarının çoğalmasına yardımcı olur. Tarla çevresinde yeşil alanlar
bırakarak faydalı böcekler için uygun ortamlar yaratılmalıdır. Bu alanlar
göçmen kuşların bu alanda rahatlıkla konaklayabilmeleri sağlamaktadır. Çok
geniş alanlarda yapılan yoğun tarım, göçmen kuşların konaklamaları için uygun
ortamların yok olmasına sebep olmaktadır.
Tarımsal Üretim Yapılan Alanlarda Yapılabilecek Bazı Uygulamalar:
·
Üretimde kullanılmayan alanların ağaçlandırılması
·
Doğada tek başına bulunan ağaçların kesilmeyip
korunması
·
Karışık bitki sistemlerinin kurulması (ara ürün
yetiÅŸtirme)
·
Boş alanların kompost materyali için kullanılması
·
Boş alanların örtü bitkileri ile kaplanması
·
Bahçe çevresinde yeşil çitlerin oluşturulması
·
Çok büyük işletmelerde belli mesafelerle yeşil
kuşakların bırakılması
Çevre yönetimi konusunda dikkat
edilmesi gereken en önemli nokta, meyve bahçesi içinde ve çevresinde yapılacak
bitkilendirme esnasında en uygun bitkilerin seçilmesidir. Hatalı bitkilendirme
ya da ara ürün yetiştiriciliği, birçok hastalık ve zararlıya konukçuluk
yapabilmektedir. Bunun yanında yetiştirilecek ara ürünün su ve besin maddesi
istekleri ana ürün ile uyuşur nitelikte olmalıdır. Örneğin su isteği fazla bir
ara ürüne verilecek su ana üründe zararlanmalara sebep olmamalı, bunun yanında
bitkiler arasında herhangi bir rekabet de söz konusu olmamalıdır.
Tarımsal Üretim Yapılan Bir Alanda Erozyon Kontrolü, Toprak Verimliliğinin ve Biyolojik Çeşitliliğin Artırılmasına Yönelik Yapılabilecek Bazı Uygulamalar:
- Eğimin çok yüksek olduğu parsellerde mutlaka teraslama yapılmalıdır.
- Eğimin düşük olduğu parsellerde ara bitki yetiştiriciliği ve üçgen dikim yapılmalıdır.
- Drenaj kanalı çevresinde taş döşeme yada moloz dökme işlemi yapılarak bu kanallardan meydana gelecek ciddi toprak kaybı önlenmelidir.
- Drenaj kanalı çevresinde benzer şekilde toprağı tutan yayılıcı bitkiler yetiştirilmelidir.
- Düz yada hafif eğimli alanlarda yeşil gübreleme yapılmalıdır. Benzer şekilde örtü bitkisi kullanımı özellikle hafif eğimli arazilerde etkili olmaktadır. Örtü bitkisi kullanılabildiği gibi, malçlama da aynı şekilde etkili olmaktadır.
- Özellikle büyük parsellerde parseller arasında yeşil kuşakların bırakılmalıdır.
- Arazide önceden tek tek var olan ağaçlar kesilmeden bırakılmalıdır.
- Parsellerin dış çevresinde çit bitkileri dikilebilir.
- Çevredeki doğal yeşil alanlar korunabilir ya da oluşturulabilir.
- Bazı boş alanlar kompost yapımı amacı ile değerlendirilebilir.
- Özellikle sert rüzgarların zararlı etkisini önleme amacı ile rüzgar kıran bitkiler dikilmelidir.
- Boş kalan alanlarda peyzaj düzenlemesi yapılmalıdır.
- Özellikle eğimin fazla olduğu parsellerde toprak ya işlenmemeli ya da örtü bitkisi kullanılmalıdır.
No comments:
Post a Comment
Yorumunuz İçin Teşekkürler