Küresel Isınma Nedir?
Küresel ısınma, Dünya atmosferindeki ısıyı hapseden sera gazı seviyelerini artıran, fosil yakıt yakma başta olmak üzere insan faaliyetleri nedeniyle sanayi öncesi dönemden (1850 ile 1900 yılları arasında) beri gözlemlenen Dünya yüzeyinin uzun vadeli ısınması sürecidir. Küresel Isınma terimi, "iklim değişikliği" terimi ile karıştırılmamalıdır çünkü ikisi farklı şeylerdir.Sanayi Devrimi'nden bu yana, küresel yıllık sıcaklık toplamda 1 Co santigrat dereceden biraz fazla veya yaklaşık 2 Fahrenheit derece artmıştır. Doğru kayıt tutmanın başladığı 1880 ile 1980 yılları arasında ise her 10 yılda bir ortalama 0,07 Co santigrat derece (0,13 Fahrenheit derece) yükseldiği ortaya konulmuştur. Bununla birlikte, 1981 yılından sonraki dönemde yapılan gözlemlerin ve hesaplamaların sonucunda artış oranının iki kattan fazla olduğu hesaplanmıştır. Yapılan bu hesaplamalarda son 40 yılda, küresel yıllık ortalama sıcaklığın her on yılda 0,18 santigrat derece veya 0,32 Fahrenheit derece arttığı görülmektedir. Mevcut küresel ısınma eğilimi, tartışmasız bir şekilde 1950'lerden bu yana insan faaliyetinin bir sonucudur ve bin yıldır benzeri görülmemiş bir hızla ilerlemeye devam etmektedir.
Sonuç olarak, Dünya gezegeni bilinen tarihinde hiç bu kadar sıcak olmamıştı. 1880'den bu yana en sıcak 10 yılın dokuzu 2005'ten sonraki dönemde yaşanmıştır ve kaydedilen en sıcak 5 yılın tümü 2015'ten sonradır. İklim değişikliğini reddedenler, yükselen küresel sıcaklıklarda bir "duraklama" veya "yavaşlama" olduğunu iddia etmişlerse de, Çevresel Araştırma Mektupları dergisinde yayınlanan 2018 tarihli bir makale de dahil olmak üzere çok sayıda araştırma bu iddiaları çürütmüştür. Küresel ısınmanın etkileri şimdiden dünyanın dört bir yanında insanları olumsuz olarak etkilemekte ve zarar vermektedir.
Küresel ısınmadan kaynaklı olarak dünyadaki günlük yaşama en kötü ve en yıkıcı etkilerin damgasını vuracağı bir gelecekten kaçınmak istiyorsak küresel ısınmayı 2040 yılına kadar 1,5 Co ile sınırlamamız gerekmektedir.
Günümüzde toplu olarak doğal felaketler olarak nitelendirdiğimiz, aşırı kuraklıklar, orman yangınları, seller, tropik fırtınalar ve diğer benzer felaketlerin olumsuz etkilerini şu ya da bu şekilde tüm insanlar hissetmektedirler. Ancak en şiddetli şekilde hisseden topluluklar ise, yoksul, yerinden edilmiş, göçe zorlanmış, açlık ve sosyal huzursuzluk ana yaşam tarzları olmuş, ayrıcalıklardan yoksun, ekonomik olarak marjinalleştirilmiş kişiler ve özellikle ten rengi beyaz olmayan insanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Küresel Isınmaya Sebep Olan Faktörler Nelerdir?
Küresel ısınma, karbondioksit (CO 2 ) ve diğer hava kirleticileri atmosferde biriktiğinde ve dünya yüzeyinden seken güneş ışığını ve güneş radyasyonununun atmosfer tarafından emildiğinde meydana gelir. Normalde bu radyasyon uzaya kaçar, ancak atmosferde yıllarca hatta yüzyıllarca kalabilen bu kirleticiler ısıyı hapseder ve gezegenin daha da ısınmasına neden olur. Bu ısı tutucu kirleticiler; özellikle karbondioksit, metan, azot oksit, su buharı ve sentetik florlu gazlar sera gazları olarak bilinir ve etkilerine sera etkisi denir .
Doğal döngüler ve dalgalanmalar, dünya ikliminin son 800.000 yılda birkaç kez değişmesine neden olsa da, içinde bulunduğumuz küresel ısınma çağı, doğrudan insan faaliyetlerine , özellikle de kömür, petrol, benzin ve doğal gaz gibi fosil yakıtları yakmamıza atfedilebilir. Sera etkisine neden olan en büyük sera gazı kaynakları yaklaşık olarak; ulaşım (yüzde 29), elektrik üretimi (yüzde 28) ve endüstriyel faaliyetler (yüzde 22) olarak kabul edilmektedir.
Küresel ısınmanın diğer etkileri nelerdir?
Bilim adamları yaptıkları çalışmalarla her yıl küresel ısınmanın sonuçları hakkında daha fazla şey öğrenmekte ve her yıl ayrıca bunun insanlar ve gezegen üzerindeki yıkıcı etkisine dair yeni kanıtlar elde etmektedirler.
İklim değişikliğiyle bağlantılı ısı dalgaları, kuraklıklar ve seller daha sık ve yoğun hale geldikçe, insan toplulukları zarar görmekte ve bundan kaynaklı ölüm sayıları artmaktadır. Emisyonlar azaltılmazsa, bilim adamları iklim değişikliğinin dünya çapında her yıl 250.000'den fazla insanın ölümüne yol açabileceğine ve 2030 yılına kadar 100 milyon insanı yoksulluğa sürükleyebileceğine inanmaktadır.
Eğer emisyonlar kontrol edilmezse beklenebilecek kötü şeylerden sadece birkaçı aşağıdaki gibi sıralanabilir.
- Buzulların beklenenden erken erimesi, erken kar erimeleri ve şiddetli kuraklıklar daha dramatik su kıtlıklarına neden olacak ve orman yangını riskini küresel düzeyde artırmaya devam edecektir.
- Yükselen deniz seviyeleri daha fazla kıyı taşkınlarına yol açacaktır.
- Ormanlar, çiftlikler ve şehirler baş belası yeni haşereler, sıcak hava dalgaları, şiddetli sağanak yağışlar ve artan sellerle karşı karşıya kalacak, tarıma ve balıkçılık zarar görecek veya tamamen yok edebilecektir.
- Mercan resifleri ve dağ çayırları gibi habitatlar bozulacak birçok bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesi yaşayacak yada tamamen yok olabilecektir.
- Alerjiler, astım ve bulaşıcı hastalık salgınları, zararlı polenlerin artması, daha yüksek hava kirliliği seviyeleri ve patojenler, sivrisinekler için elverişli koşulların ortaya çıkması gibi olumsuzluklar daha yaygın hale gelecektir .
İklim değişikliğinden küresel olarak herkes etkilense de herkes eşit şekilde etkilenmemektedir. Yerli halk, beyaz olmayan insanlar ve ekonomik olarak marjinalleştirilmiş olanlar tipik olarak en çok etkilenen kişilerdir. Barınma, sağlık hizmetleri ve çalışma sistemlerindeki eşitsizlikler, küresel ısınmaya katkı için en az şeyleri yapmış olsalar da bu toplulukların iklim değişikliğinin en fazla ve en kötü etkilerine karşı daha savunmasız hale gelmeleri küresel bir gerçekliktir.
Küresel ısınma üstesinden gelinemeyecek kadar büyük bir sorun mu?
Hayır! Ulusal düzeyde geniş çaplı hükümet eylemi olmadan mücadeleyi kazanılamayacak olsa da, seslerini yükselten, hükümet ve endüstri liderlerinden hesap soran ve değişiklikler yapmaya istekli bireylerin yardımı olmadan da kazanılamaz.
Küresel ısınmaya karşı mücadelenin nasıl bir parçası olabileceğinizi mi merak ediyorsunuz?
- Birkaç basit adım atarak kendi karbon ayak izinizi azaltın,
- Enerji tasarrufu yapmayı günlük rutininizin ve bir tüketici olarak kararlarınızın bir parçası haline getirin.
- Buzdolapları, çamaşır makineleri ve kurutucular gibi yeni cihazlar için alışveriş yaptığınızda enerji standartlarına dikkat edin.
- Bir araba satın aldığınızda, en düşük yakıt tüketimi ve en düşük emisyona sahip olanı arayın.
- Mümkün olduğunda toplu taşıma araçlarını kullanarak veya ortak araç kullanarak da emisyonlar azaltılabilir.
- Her fırsatta, iklim dostu ve iklim değişikliğine hazırlık politikalarına desteğinizi dile getirin. Kirli fosil yakıtlardan temiz enerjiye adil bir şekilde geçişin en önemli öncelik olması gerektiğini çünkü sağlıklı, daha güvenli topluluklar oluşturmak için hayati önem taşıdığını söyleyin.
Öneriler ve Önlemler
İklim değişikliğinin tehlikelerini durdurmak için dünya çapında fosil yakıtlara alternatif enerji kaynaklarına geçiş yapılması yanında emisyonlarda da çok büyük kesintilerin yapılması gerekmektedir.
İyi haber ise şu ki (Eğer uygulanabilirse), dünyanın dört bir yanından ülkeler, 2015 Paris İklim Anlaşması'nın bir parçası olarak, bu standartları karşılamak ve hatta aşmak için yeni standartlar belirleyerek ve yeni politikalar oluşturarak emisyonlarını düşürmeyi resmen taahhüt etmişlerdir.
Pek iyi olmayan haber ise bu konuda küresel olarak yeterince hızlı çalışmalar yapılmamasıdır. Bilim adamları, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için 2030 yılına kadar küresel karbon emisyonlarını yüzde 40'a kadar azaltmamız gerektiğini söylüyorlar. Bu kapsamda, hızlı bir şekilde fosil yakıta dayalı üretimden rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüşüm yapılmalı; binek araçlarına elektrik motorları takılmalı, binalarımızda, elektrikli cihazlarımızda ve endüstrilerimizde enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmamız gerekmektedir.
No comments:
Post a Comment
Yorumunuz İçin Teşekkürler