HATMİ (Althaea officinalis L.)
İngilizce Adı: Marsh
mallow
Mahalli Adları: Hatmi,
Tıbbi hatmi.
BİTKİ HAKKINDA GENEL BİLGİ:
Malvaceae familyasının bir türü olan hatmi çok yıllık otsu bir bitkidir. Sulak
çayırlar, dere kenarları ve zengin topraklarda yetişir. Ülkemizde tabii olarak
İstanbul, Samsun, Diyarbakır, Hakkâri, Muş, Van, Erzincan, Muğla dolaylarında
yetişmektedir. Ancak diğer varyetesi olan A. hirsuta L. (kıllı hatmi), İstanbul,
İzmir ve Güney Anadolu bölgesinde (Antalya, Adana Gaziantep). A. rosea L. (Gül
hatmi) ise kültüre halde Marmara bölgesinde yetiştirilmektedir. Bu iki tür
tıbbi hatmi yerine de kullanılmaktadır.
BİTKİNİN TEŞHİSİ:
Tıbbi hatmi
0.50-1.5 m. boyunda çok yıllık, kazık köklü bir bitkidir. Gövdesi dik az dallı,
beyazımtrak tüylerle kaplı, kalın ve silindirik yapraklan kısa bir sapla
gövdeye birleşmiş durumda ve alternat dizilişli, oval şekildedir. Genç
yapraklar uzun-oval şekilde olduğu halde, yaşlı yapraklar yuvarlağa yakın olup
yaprak ayası geniş el şeklinde ve 3-5 parçalıdır. Yumuşak yapıda olan yapraklar
beyazımsı yeşil renkte ve iki yüzleri de tüylüdür. Bitkinin Temmuz- Ağustos
ayları arasında açan pembemsi-beyaz çiçekten, yaprakların koltuğunda tek tek ya
da guruplar halinde bulunur Kısa saplı meyveleri yuvarlak ve kahverengidir
Ülkemizde biri tabii olarak bulunan diğeri ise çoğunlukla süs bitkisi olarak
yetiştirilen iki tür daha bulunmaktadır.
A Nrsuta L. (Kıllı hatmi): 10-40
cm boyunda dik gövdeli ve tüylü olan bu bitkinin çiçeklen eflatun renkte olup
yapraklan daireye yakın böbrek şeklinde geniş ayalı, el gibi 3-5 parçalı kenarı
dişlidir.
Alcea rosea L (Syn; Althaea rosea
(L.) Cav. (Gül hatmi). Bu türde 1 -2 m boyunda olup yaprakları uzun saplı ve
yaprak ayası 5- 7 parçadan oluşmuş ve kenarları dişlidir. Çiçeklen beyaz,
sarı-kırmızı ve siyahımsı kırmızı renklidir. Meyvelerinin üzeri tüylüdür.
DİĞER BİTKİLERLE KARIŞTIRILMASI:
A. officinalis L. türü diğer bitkilerle karıştırılmaktadır. Ancak kendisine
yakın tıbbı özellikleri gösteren A. hirsuta L. ve A rosea (L) Cav. Althaea
officinalis L. yerine kullanılmaktadır.
KULLANILAN BÖLÜMLERİ:
Çiçekler,
yapraklar ve kökleri.
TOPLAMA ZAMANI VE ŞEKLİ:
En az
iki yıllık bitkinin etimsi olan olgunlaşmamış kökleri ile yan kökleri sonbahar
aylarında topraktan çıkarılarak toplanır. Köklerde bulunan müsilaj miktarı
mevsimlere göre değişiklik göstermekte olup, ilkbahar aylarında az miktarda bulunan
müsilaj sonbahar aylarında ve kışın oldukça yüksek oranda bulunur. Bu sebeple
toplamanın sonbahar aylarında yapılması gerekmektedir.
Çiçekten çiçek açma dönemi olan
Temmuz-Ağustos ayları arasında, yaprakları ise; Mayıs-Haziran aylan arasında
toplanır.
KURUTMA ŞEKLİ VE DEPOLAMA:
Çiçekler kurutulmadan taze olarak kullanılmaktadır. Yapraklar gölgede
karıştırılarak kurutulur ve çuvallar içerisinde rutubetsiz depolarda muhafaza
edilir Topraktan çıkarılan kökler ise iyice yıkanarak ya olduğu gibi ya da dış
kabuk kısmı ile odunlaşmış, mantarlaşmış bölümlerinden temizlenip, parçalara
ayrılarak kurutulur. Kurutu-lan köklerde yapraklar gibi rutubetsiz havadar depolarda
çuvallar içerisinde ya da yığınlar halinde muhafaza edilir.
ETKEN MADDELERİ VE BULUNMA ORANI:
Kökler % 20-25 oranında musilaj,
% 20 nişasta şekerleri, tanen, uçucu yağ ve % 2 oranında da asparagin
taşımaktadır. % 20-35 oranında bulunan müsilajın hidrolizi sonucunda ise
galakturonik asit, ramnoz, arabinoz, galaktoz ve ksiloz elde edilmektedir.
SANAYİDEKİ KULLANIM ALANI:
Yaprak, çiçek ve kökleri hemen hemen aynı etkiye sahip olan bu bitki özellikle
infüzyon halinde çeşitli göğüs yumuşatıcılarının ve öksürük şuruplarının
bileşiminde yer almaktadır.
HALK ARASINDAKİ KULLANIM ALANI:
Halk arasında çay gibi demlenerek: idrar yolları iltihaplarına, kabızlığa ve
soğuk algınlığı ile öksürüklere karşı kullanılır.
DROG OLARAK ÖZELLİKLERİ:
Uyku verici, rahatlatıcı, göğsü yumuşatıcı, iltihaplı yara ve anjinlerde mikrop öldürücü ve kabızlığı giderici etkilen vardır.
No comments:
Post a Comment
Yorumunuz İçin Teşekkürler