BANOTU (Hyocyamus niger L.)
İngilizce Adı: Henbane
Diğer Adları: Güztohumu,
Bengildek, Dağdağan, Gavur Haşhaşı
BÄ°TKÄ° HAKKINDA GENEL BÄ°LGÄ°LER:
Solanaceae Familyasının Hyocyamus
cinsine it bir bitkidir. Hyocamus niger (Siyah Banotu), H. Albus (Beyaz
Banotu), H. aureus (Sarı ban otu), H. reüculatus (Mor ban otu), H. leptocalyx (Mardin
ban otu) ve H. pusillus (Cüce ban otu) olmak üzere 6 farklı tür olarak Türkiye
florasında yer almaktadır.
Ban otu, otsu yapıda, genelde iki
yıllık bir alkaloit bitkisi olarak dikkat çeker. İki yıllık formlar ilk yıl
sadece rozet yapraklar, ikinci yıl ise çiçeklenerek meyveler ve tohumlar
üretir. Siyah ban otu, kıraç koşullarda 30-80 cm kadar boylanır. Gövde üzerinde
almaşıklı olarak dizilmiş yapışkan, etli ve tüylü yapraklar bulunur. Bahar ve
yaz ayları boyunca kademeli olarak çiçeklenir. Çiçekleri uçtan parçalı ve uzun
huni şeklindedir. Taç yaprak rengi sarı ve üzeri mor damarlıdır. Her bir
çiçeğin 5 adet çanak, 5 adet taç ve 5 adet erkek organı vardır. Meyvesi, kaliks
tarafından sarılmış ve kapak ile açılan bir kapsül şeklindedir. Bir bitkide
onlarca, bazen yüzlerce kapsül meydana gelir. Her bir kapsülde 1000 tane
ağırlığı 0-5-0,7 g olan yüzlerce tohum bulunur.
KULLANILAN KISIMLARI:
Tohum ve yaprak.
ETKEN MADDELERÄ°:
Tropan alkaloitleri. Kuru ban otu
yaprakları %0,04-0,14 arasında alkaloit içermelidir. Temel alkaloit bileşenleri;
Atropin, hiyosiyamin ve skopolomin dir.
Tıbbi değeri ve ticari kullanımı:
Siyah ban otu yatıştırıcı, sakinleştirici, ağrı dindirici, öksürük kesici,
spazm çözücü ve astım tedavisi gibi farmasötik ilaçların üretiminde kullanılır.
Anadolu halk hekimliğinde ban otu meyve ve tohumlan tütsü şeklinde yakılarak
buğusundan burun, kulak ve göz gibi organlara yerleşen sinek kurtçuklarını
düşürmede faydalanılır. Datura ve Atropa gibi Hyocyamus türleri de narkotik olarak
etkilidir. Bu bitkiler halüsinasyonlara ve zehirlenmelere neden
olabileceklerinden dolayı hekim kontrolü olmadan kullanılmamalıdır.
YETİŞTİRİCİLİĞİ:
Ban otu, yakın akrabaları olan
Atropa ve Datura türlerine göre soğuğa ve kuraklığa daha fazla dayanıklıdır.
Nispeten serin mevsim ve uzun gün koşullarının hâkim olduğu bölgelere çok iyi
uyum sağlar. Belirgin bir toprak isteği olmayıp, aşırı asidik ve- aşırı alkali
olmamak koşulu ile hemen hemen her çeşit tarım toprağında gelişimi iyidir.
Üretimi tohumlarından generatif
olarak yapılır. Ülkemizde henüz ticari olarak üretimi yapılmadığından dolayı tescil
edilmiş bir banotu çeşidi yoktur. İhtiyaç duyulması durumlarında doğada yabani
olarak bulunan siyah ban otu tohumları kullanılmaktadır. Ancak tohumları çok
ufak ve sert olduğundan çimlenme oranı hem uzun hemde düşüktür. Bundan dolayı,
tohumlarından fide yastıklarında veya viyollerde yetiştirilen banotu fideleri
20-45 cm sıra arası ve 10-20 cm sıra üzeri mesafede tarlaya dikilir.
Siyah ban otu, kışı ılıman geçen
bölgelerde sonbahar aylarında güzlük, kışı sert ve uzun geçen bölgelerde ise
yazlık olarak erken ilkbaharda ekilir veya dikilir. Siyah ban otunun fide döneminde
yabancı otlarla rekabeti zayıftır, bilhassa erken büyüme ve gelişme devresinde
yabani otlarla çok iyi mücadele edilmelidir. Ban otu kurağa toleranslı olduğundan
doğal yağışlarla yetinebilir ancak sulandığında drog yaprak ve tohum verimi
artar. Diğer alkaloit içeren bitkilerde olduğu gibi siyah ban otunda da azotlu
gübreleme alkaloit içeriği üzerine olumlu etkide bulunur. Çünkü alkaloitlerin
yapısında azot bulunduğundan belirli bir doza kadar azotlu gübreleme alkaloit
içeriğini artırır. Toprak analiz sonuçlarına göre toprakta eksik olan azot
miktarı dekar başına 10 kg olana kadar azotlu gübreleme yapılması önerilir
(Kızıl vd. 2017). En önemli hastalığı tütün mozaik virüsüdür. Bu virüs ile
mücadele için münavebe yapılmalı, temiz tohumluk kullanılmalı, virüs taşıyan
böcekler ile mücadele edilmeli ve virüs hastalığına yakalanmış bitkiler
tarladan sökülüp atılmalıdır.
Siyah ban otunun drog yaprak
verimi ekolojik koşullara, kültüre! uygulamalara ve kullanılan çeşide bağlı
olarak 150-250 kg/da arasında değişmektedir.
HASAT:
Siyah ban otunun tek yıllık çeşitlerinde yaprak için hasat zamanı yaz mevsimine denk gelen tam çiçeklenme devresidir. İki yıllık çeşitlerinde ise ilk yıl ürünü olarak sadece yapraklar, ikinci yıl ürünü olarak çiçek ve yapraklar birlikte hasat edilir. İkinci yılın drogları, birinci yılın droglarına göre daha fazla alkaloit içerdiğinden daha kalitelidirler. Biçilen ürün, doğal olarak veya yapay olarak (45-60oC de kurutulur, ambalajlanır ve uygun koşullarda muhafaza edilir.
No comments:
Post a Comment
Yorumunuz İçin Teşekkürler