SUMAK - SO

Son Güncellemeler

SUMAK

SUMAK (Rhus L.)

İngilizce Adı: Sumac

Mahalli Adları: Sumak, Debbağ Sumağı, Somak, Tekri, Boyacı Sumağı, Tatari, Tetri, Tirimli, Sarı Boyaağacı, Sarıcan.

BÄ°TKÄ° HAKKINDA GENEL BÄ°LGÄ°:

Önemli orman tali ürünlerinden biri olan sumaklar kuzey ve güney yarı kürenin ılıman bölgelerinde ve subtropik iklimin hüküm sürdüğü yerlerde yayılış gösterirler.

Anacardiaceae familyasının bir cinsi olan sumakların yer yüzünde 150 kadar türü bulunmaktadır. Bu türlerden sadece iki tanesi R. coriariae L. (derici sumağı) ve Cotinuscoggyria Scop. (Syn: RhuscotinusL.) (boyacı sumağı) ülkemizde yetişip ekonomik değeri olan türlerdir.

Dünya ve ülkemizdeki yayılışları:

- R. coriariae L. (Derici sumağı) Genel yayılışı Akdeniz ülkeleri, Kırım, Kafkasya ve Kuzey Ä°ran olan bu tür ülkemizde Adana, Antalya,. Aydın, MuÄŸla, Ä°zmir, Bingöl, Diyarbakır, Malatya, KahramanmaraÅŸ, Siirt. Çanakkale, Ä°stanbul, Gümüşhane, Kütahya, Ankara. Hakkari’de tabii olarak yetiÅŸir.

- Cotinus coggyria Scop (Syn: Hhus cotlnus L.) ise Dünyada Güney Avrupa'dan Çin'e kadar uzanan geniş bir coğrafi yayılış gösterir. Ülkemizin kıyılarındaki orman şeridinde (Balıkesir, Bursa, Çanakkale Edime, İstanbul, İzmir, İzmit, Manisa, Tekirdağ Trabzon, Giresun, Muğla, Antalya, Adana, Mersin) tabu olarak yetişir.

BÄ°TKÄ°NÄ°N TEÅžHÄ°SÄ°:

Bitkinin türlere göre teşhisi:

- Rhus coriariae L. Halk arasında derici sumağı yada debbağ sumağı olarak bilinen bu tür en fazla 2-3 m.ye kadar boylanabilen herdem yeşil, çalı tipinde bir ağaççıktır! Grimsi-sarı renkli genç sürgünleri sık tüylerle kaplıdır.

Yapraklarının tek, tüysü yapıda, 5-15 sayıda yaprakcıktan meydana gelmiş olması, diğer türden ayıran en büyük özelliğidir. Tüysü yapraklar 15-20 cm. boyundadır. Yaprağı meydana getiren yaprakçıkların her biri oval şekilli hemen hemen sapsız 3-5 cm uzunluğunda, 1.2 cm. eninde küt veya sivri uçlu ve kenarları kaba dişlidir. Yaprakcıkların üst yüzü seyrek, alt yüzü ise sık yumuşak tüylerle kaplıdır.

Yan durumlu salkım veya terminal durumundaki çiçekleri yeÅŸilimsi beyaz renklidir. Çiçeklerin meydana getirdiÄŸi salkım ya da terminallerin uzunluÄŸu 20-25 cm. dir. Mayıs-Haziran ayları arasında açarlar. 4-6 mm. çapındaki, çekirdekli ve sulu meyveleri yandan basık, küremsi ÅŸekilli, kırmızımsı renkte ve tüylüdür. Meyvelerinin kendine has buruk acımsı ekÅŸi bir tadı vardır.

- Cotinus coggyria Scop (Syn: Rhus cotinus L.) Boyacı sumağı veya peruka çalısı olarak bilinen bu tur kışın yaprağını döken. 3-4 m ye kadar boylanabilen yuvarlak tepeli çalımsı görünüşlü bir aÄŸaççıktır. Sık dallı olan bu türün genç sürgünleri tüysüz parlak ve zeytunî yeÅŸil renktedir. Yaprakları basit yapıda, tam kenarlı, oval yapılı, kısa saplı, tüysüz ve genellikle 3-5 cm. ender olarak 7 cm. uzunluÄŸundadır. Yaprakların üst yüzü koyu, alt yüzü ise gri-yeÅŸil renktedir. Yaprak uçları yuvarlak ve aÅŸağı dönük olup, sonbahar aylarında kırmızı renk alırlar. “Tetre” de denilen bu türün yaprakları ile derici sumağının yapraklan, büyüklük, kenarlarının birinde diÅŸli diÄŸerinde düz olması ile ve birinin herdem yeÅŸil diÄŸerinin yapraklarını dökmesinden ötürü kolaylıkla ayırd edilebilirler.

Bu türün çiçekleri sarımsı-yeşil renkte ve pek çoğu bir arada salkım durumunda ve çok cinslidir. Meyveleri çarpık armut biçiminde ve esmerimsi renklidir. Meyve olgunlaştığında çiçek durumunun sapları da kırmızımtrak bir renk alır. Meyvenin ortasındaki çekirdeğin içinde yeşil renkte bir tohum bulunur. Bu tohum ekşimsi buruk lezzetlidir. Dumura uğrayan bazı çiçeklerin sapları tüy şeklinde uzadığından yetişme yöresinde peruka çalısı olarak bilinmektedir.

DÄ°ÄžER BÄ°TKÄ°LERLE KARIÅžTIRILMASI:

Diğer bitkilerle karıştırılması söz konusu olmayıp bu iki türün karıştırılması halinde teşhis bölümünde verilen kesin ayırıcı özelliklerden yararlanılarak teşhis edilebilirler.

KULLANILAN BÖLÃœMLERÄ°: Yaprakları ve meyveleri.

TOPLAMA ZAMANI VE ÅžEKLÄ°:

Ülkemizde sumak genellikle Haziran ayı sonundan Temmuz ayı ortasına kadar toplanmaktadır. Yaprak toplama dönemi ise Temmuz-Eylül aylarıdır. Literatürde yaprakların ana damarlarının oluşumunun tamamlanması ile üretime başlanabileceği ve ana damarların kızarması ile de üretim zamanının bitirilebileceği yer almaktadır.

Yapraklarda bulunan sepileyici maddelerin yağmur suları ile akıp gitmemesi için, toplama işleminin yöredeki yağmur mevsiminin başlamasından öne bitirilmesi gerekmektedir. Toplama işlemi amaca uygun kesicilerle iki yıllık sürgünlerin yaprakları ile birlikte kesilmesi şeklinde olur Kesilen yapraklı sürgünler demetler haline getirilerek hemen kurutma işleminin yapılacağı yere nakledilir.

KURUTMA ÅžEKLÄ° VE DEPOLANMASI:

Kurutma yerlerine getirilen yapraklı sürgünler, yaprakların üst yüzleri alta gelecek şekilde kalın bir tabaka oluncaya kadar üst üste serilerek gölgede kurutulur Kurutmaya yeni başlanıldığında, kurutulan yapraklar sık sık karıştırlarak hava almaları sağlanır. Kurutma işlemi tamamlanarak yapraklar istenilen kuruluğa geldiğinde sopalarla vurularak sapların ve dalların yapraklardan ayrılması sağlanır. Bu dövme işlemine yapraklar ufak parçalar haline gelinceye kadar devam edilir.

Dövülmüş ve temizlenmiş mahsul 3 sınıfa ayrılır, ayrı ayrı ambalajlanarak depolanır.

1. Sınıfı yalnız ufak yaprak parçacıklarından ibaret olup tercihan 25 kg. lık kanaviçe torbalara doldurularak depolanır.

2. Sınıf mahsulde bir miktar orta damara ait kırmızımtrak renkli parçalar bulunur. Bu kısımda kanaviçe torbalara doldurularak depolanır.

3. Sınıf mahsul en kalitesiz bölüm olup hemen hemen sadece dal ve orta damar parçalarından ibarettir, bu kısımda ince delikli çuvallara doldurularak muhafaza edilir.

ETKEN MADDELERÄ° VE BULUNMA ORANI:

Derici sumağı yapraklarında % 15-20 oranında tanen ve mirisetin, % 7 su, % 11 kül, şekerler (glikoz, ramnoz, sakkaroz, galaktoz vb.) ve mumumsu maddeler bulunmaktadır.

Mirisetin adı verilen madde, flavon türevidir. Sarı renkli boyar maddenin yapısı da flavon glikozitlerini ihtiva etmektedir.

Bu türün meyvelerinde ise yaklaşık % 4-5 oranında tanen, uçucu yağ ve organik asitler bulunmaktadır.

Boyacı sumağının yapraklarında ise; tanen, uçucu yağ ve miresetin adlı bir glikozit bulunmaktadır. Bu glikozit kolayca hidrolize olarak bitkiye boyar madde özelliği veren fustol ve ramnoza ayrılabilir. Bitkinin odun kısmında ise yaklaşık % 2 oranında bulunmaktadır. Bitkinin odunlarından ve kabuklarından elde edilen sarı renkli extraktdan dolayı yöre halkı tarafından sarı boya ağacı" olarak da bilinmektedir.

SANAYÄ°DEKÄ° KULLANIM ALANI:

Boyacı sumağı sanayide kumaş ve derilerin sarı renge boyanmasında değerlendirilmektedir. Yapraklarının anti-septik, ishal ve kan kesici özellikleri ile ateş düşürücü özelliklerinden yararlanılarak enfüzyonu ilâç sanayiinde kullanılmaktadır. Tehlikesiz ve etkili bir drogdur.

Derici sumağının meyvelerinin kan durdurucu ve ishal kesici özellikleri vardır. Bu özelliklerinden dolayı ilâç sanayiinde değerlendirilir. Yapraklarının ve köklerinin toz haline getirilmesinden sonra elde edilen hülâsa özellikle hafif ve ince deriIerin tabaklanması ve siyaha boyanmasında kullanılan çok kıymetli bir madde olup, pamuklu ve yünlü dokumaların da siyaha boyanmasında kullanılmaktadır. Kaba toz haline getiren meyveler ise gıda sanayiinde baharat olarak değerlendirilmektedir.

HALK ARASINDAKÄ° KULLANIM ALANI:

Halk arasında Yaklaşık olarak % 5-1O’a yakın infüzyonu boÄŸaz ve diÅŸ etleri hastalıklarına gargara olarak kullanıldığı gibi dokuma ve yünlerin sarı veya siyah renge boyanmasında ve çoÄŸunlukla da baharat olarak kullanılmaktadır.

DROG OLARAK ÖZELLİKLERİ:

Kanamalarda kanı durdurucu, ishal kesici, antiseptik, ateş düşürücü, diş eti ve boğaz iltihaplarında iltihabı dağıtıcıdır.

STANDARDI:

T.S.E. tarafından TS. 3880 say ı standart hazırlanarak 1983 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu standarta göre bir sınıf altında toplanarak fizikse ve kimyasal özellikleri cetveller halinde verilmiş olup ambalajlama, ambalajların üzerine yazılması gereken konular ile taşıma ve saklama usulleri belirtilmiştir.

No comments:

Post a Comment

Yorumunuz İçin Teşekkürler

Powered by Blogger.