PALAMUT MEŞESİ (Quercus ithaburensis)
İngilizce Adı: Valonia acron.
Mahalli Adları: Palamut, Palut, Palıt,
Pelit.
GENEL BİLGİ VE YAYILIŞ:
Türkiye’de yayılış gösteren Fagaceae
familyasının bir cinsi olan meşelerin yaklaşık 30 türünün meyveleri bir ayırım
yapmaksızın palamut olarak adlandırılmaktadır. Bununla beraber ekonomik önemi
olan palamutların elde edildiği türler Q. cerris L. (Türk meşesi), Q.
ithaburensis Decne subsp. macrolepis (Kotschy) Hedge-Yalt (Palamut meşesi) ve
Q. robur saplı meşedir. Bunların içinde de en çok İkincisi yani palamut
meşesinin meyveleri kullanılmaktadır. Bu türün dünya üzerindeki tabii yayılış
alanı Yunanistan, Arnavutluk, İtalya, Suriye, Ürdün, Türkiye kısmen Balkanlar
ve hemen hemen bütün Doğu Akdeniz Bölge ülkeleridir. Yaklaşık olarak ülkemizde
260 bin hektar alanda yayıldığı literatürde yer alan bu bitki Ege, Güney.
Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Anadolu Bölgesi. Marmara Bölgesi ve
Trakya'da lokal olarak yayılış göstermektedir.
Diğer meşeler, kızılçamlar, fıstık çamları ya da ardıçlarla bir arada 50-1700 m. lerde bulunur.
BİTKİNİN TEŞHİSİ:
Palamut meşeleri 15-20 m ender olarak da
25 m.ye kadar boylanabilen geniş kalın dallı, 80-120 cm. civarında gövde yapabilir
kışın yapraklarını döken ağaçlardır.
Ağacın genç sürgünleri boz yeşilimsi ya
da sarımtırak gri renkte, üzeri keçe gibi sık tüylerle kaplı ve kalın yapılıdır.
Çok çeşitli ebatlardaki yaprakları genellikle 3-13 cm. boyunda, 2-7 cm.
genişliğinde olup gere sürgünler üzerinde eşit aralıklarla dağılmış vaziyettedir.
Yapraklar uzunca oval Şekilde kenarları
iri parçalı veya dişlidir. Bu parçaların veya dişlerin ucu batıcı dikenlidir. Üst
yüzleri donuk yeşil yıldız tüylü, alt yüzler ise grimsi yeşil ve sık tüylüdür.
1-3.5 cm. uzunluğuma bir yaprak sapı ile dala bağlanmışlardır.
2 yılda olgunlaşan meyveleri yarı
yuvarlak veya elipsoid yapıda ve çok gelişmiş ince uzun şeritler halindeki sık
tırnaklarla üzeri kaplıdır. Kadehin çapı 2-4 cm. arasında olup türler içinde en
büyük kadeh bu türe aittir Bu özellik teşhiste faydalı olabilecek bir
özelliktir. Kadeh meyvenin hemen hemen yarısını içine almıştır.
Ağaç 5-10 yaşından itibaren meyve
vermeye başlar. Bol meyve verimi 25-30 yaşından itibaren başlar.
DİĞER BİTKİLERLE KARIŞTIRILMASI:
Diğer meşe türlerinin meyveleri (pelit)
ile karıştırılmaması için meyveyi yarı yarıya içine alan kadehin büyük olması
özelliğinden faydalanılmalıdır.
KULLANILAN BÖLÜMLERİ:
Meyveleri, kadehleri
ve kadehlerin üzerinde bulunan tırnaklar.
TOPLAMA ZAMANI VE ŞEKLİ:
Palamut meşesi- h meyvelerinin
olgunlaşma dönemi yetişme yöresine bağlı olmakla birlikte Eylül-Kasım arasıdır.
Fakat meyveyi taşıyan kadehin ticari yönden ekonomik değeri çok fazla olup bu
yüzden en uygun toplama zamanı Akdeniz bölgesinde Ağustos ayı ortası, Ege ve
Marmara bölgelerinde de Ağustos ayı sonlarıdır. Toplama zamanına göre ürün
çeşitli adlar alır.
Kadehlerin tanence en zengin olduğu
Ağustos ayın-da toplanan ürüne birinci mal ya da Ağustos malı denilip ticarette
en değerli ürün budur. Eylül ayı ortasında toplanan ürüne ise ikinci mal adı
verilir, ilk guruptaki meyvelere göre tanen oranı düşük olduğundan ticari değen
de daha azdır. Bunların dışında ağaç üzerinde uzun sure kalarak yağmur
etkisiyle tanen oranı oldukça duşmuş düşük değerde olan ürünlerde söz
konusudur.
Toplama işlemi bir sırıkla ağacın
dallarına vurularak meyvelerin düşürülmesi şeklinde yapılır.
KURUTMA ŞEKLİ VE DEPOLANMASI:
Toplanan meyveli kadehler ya orman içi
açıklıklarda ya da uygun yerlerde güneş altında ara sıra karıştırılarak
Kurutulur. Kurutma işleminden sonra birçok kadehi meyvenin kadeh ve meyve kısmı
ayrılmış vaziyettedir. Ayrılmayanlar ise sert ve sivri cisimlerle ayrılırlar.
Ticarette meyveler, kadehler ve kadehlerin üzerinde bulunan tırnaklar ayrı ayrı
değerlendirildiği için kalburlarla bu üç kısım birbirinden ayrılarak depolanır
veya ticarete çıkarılır. Depolama rutubetsiz yerlerde yapılmalıdır,
tırnaklarından ayrılmış kadehlere “kaba", tırnaklara da “trilio” adı
verilmektedir.
ETKEN MADDELERİ VE BULUNMA ORANI:
Palamut meşesinin hidrolize olabilen
taneni yani sepileyici maddesi vardır. Bu maddenin bulunma oram meyve, kadeh ve
tırnak bölümlerinde farklı olup: Pelit % 6-10, kadeh % 27.5, tırnaklar ise %
34-50 civarında gallik tanen ihtiva eder.
Olgun olmayan meyveler olgun olanlardan daha
fazla sepileyici madde ihtiva ederler. Bunun dışında kadehlerde % 10-15
oranında su, meyvelerde ise ta-nenin dışında şeker (glikoz) bulunmaktadır.
Şeker r bulunma oranı da pelitlerde % 9 kadehde ise % 2,7 kadardır.
SANAYİDEKİ KULLANIM ALANI:
Deri sanayinde toz veya hülâsa haline
getirilen palamut kadeh ve tırnakları yalnız veya diğer sepi maddeleri ile karıştırılarak
kullanılmaktadır. Derilerin tabaklanmasında sadece palamut hülasası
kullanıldığında sepi madde e deri içine fazla nüfuz etmeyerek yüzeyde çatlaklar
meydana getirmektedir. Tekstil sanayiinde de ipekli kumaşların siyaha
boyanmasında yararlanılmaktadır.
Kadeh ve tırnakların toz hale
getirilmesinden sonra su ile muamele edilmesiyle elde edilen hülâsa bal, şeker
ya da diğer tatlandırıcılarla tatlandırılmak suretiyle özellikle çocuk
ishallerini kesici özelliği olan şurupların imalinde kullanılmaktadır.
Yaklaşık olarak 100 ton palamuttan 45-50
ton hülâsa elde edilmektedir. Esmer renkteki bu hülâsa % 70 sepileyici. % 4
glikoz, % 1.5 sakkaroz ve % 7.5 su ihtiva etmektedir. Dünya deri endüstrisinin
yıllık sepi maddesi ihtiyacının % 30'unun bitkisel sepi maddeleriyle
karşılandığı bilinmekte olup bu rakamında büyük bölümünün palamut hülasa ve
tozuyla karşılandığı göz önüne alınırsa palamutların ekonomik önemleri
hak-kında bir fikir edinilebilir.
Meyvelerde toz halinde, ishal kesici
ilaçların terkibinde yer almaktadır.
HALK ARASINDAKİ KULLANIM ALANI:
Halk arasında da ufak imalathanelerde
deri tabaklanmasında kullanıldığı gibi meyveler taze, kavrulmuş ya da
kaynatılmış halde gıda maddesi olarak yenilmektedir. Taze pelitler fazla
olmamak şartıyla iyi bir hayvan yemidir. Fazla yenilen meyveler şiddetli
kabızlığa neden olmaktadır.
Ayrıca yakacak maddesi olarak da
değerlendirilebilmektedir.
DROG OLARAK ÖZELİKLERİ:
Meyvelerin ishalleri kısa sürede kesme
özelliği vardır. Kadeh ve tırnaklardan elde edilen hülasa ve toz, ise midevi ve
is-halleri kesicidir.
STANDARDI:
T.S.E. tarafından palamut hakkında 1975 yılında TS.1016 numaralı standart hazırlanmıştır. Bu standartta palamutlar renklerine, tırnaklı olup olmadıklarına ve tırnaklarda, özelliklerine göre çeşitli sınıflara ayrılmışlardır.
No comments:
Post a Comment
Yorumunuz İçin Teşekkürler