Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UN Convention to Combat Desertification (UNCCD))
1992 yılında Rio'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin (BMÇMS) hazırlanmasını tavsiye etmiştir. Konferansın kabul ettiği Gündem 21 altında önerilen tek sözleşme olan BMÇMS Paris'te 17 Haziran 1994 tarihinde yapılan toplantıda benimsenmiş ve 1996 Aralık ayında yürürlüğe girmiştir. Sözleşme, iyi yönetişimin belkemiğini oluşturan katılımcılık, işbirliği ve yerelleşme ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. BMÇMS halen 180 üye ülkesi ile küresel ölçüde geniş bir kapsama ulaşmıştır.Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD), dünya çapında çölleşme, arazi bozulması ve kuraklıkla mücadele etmek amacıyla 1994 yılında kabul edilen uluslararası bir anlaşmadır. Bu sözleşme, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği desteklemeyi hedefler ve çölleşme ile mücadelede küresel işbirliğini teşvik eder.
Sözleşmenin Temel Amaçları:
-
Çölleşme ve Arazi Bozulmasıyla Mücadele:Sözleşme, çölleşme, toprak erozyonu, tarım alanlarının verimsizleşmesi ve ormansızlaşma gibi sorunları ele almayı amaçlar. Bu sorunlar, özellikle kuru bölgelerde yerleşim yerlerinin sürdürülebilirliğini tehdit eder.
-
Kuraklık Yönetimi:Kuraklık, birçok bölge için büyük bir tehdit oluşturur. Sözleşme, kuraklık risklerini azaltmak ve kuraklıkla başa çıkmak için stratejiler geliştirmeyi hedefler.
-
Çevresel Sürdürülebilirlik:Toprakların sürdürülebilir şekilde kullanılması, biyoçeşitliliğin korunması ve ekosistemlerin iyileştirilmesi gibi çevresel hedefler de sözleşmenin kapsamına girer.
-
Yerel Halkların Katılımı ve Bilinçlendirilmesi:Sözleşme, yerel halkların, özellikle kırsal alanlarda yaşayanların, çölleşme ve arazi bozulması ile mücadelede aktif bir şekilde yer almasını teşvik eder. Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri önemli bir yer tutar.
Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin Öne Çıkan Özellikleri:
-
Küresel İşbirliği:Sözleşme, dünya genelinde 197 ülkenin katılımını teşvik eder ve bu ülkeler arasında işbirliği yapılmasını sağlar. Bu işbirliği, bilgi ve teknoloji transferini, finansal destek sağlamayı ve kuraklıkla mücadelede ortak çözümler geliştirmeyi kapsar.
-
Ülke Düzeyinde Uygulama:Sözleşme, her üye ülkenin çölleşme ve arazi bozulması ile mücadeleye yönelik ulusal eylem planları geliştirmesini gerektirir. Bu eylem planları, yerel koşullara uygun stratejiler oluşturmayı amaçlar.
-
Çölleşme Riskinin Azaltılması İçin Finansal Destek:Gelişmekte olan ülkelere finansal ve teknik destek sağlanarak çölleşme ile mücadele için daha etkili çözümler geliştirilmesi hedeflenir.
-
Çölleşme ve Arazi Bozulmasının İyileştirilmesi için Küresel Hedefler:2030'a kadar, çölleşme ve arazi bozulmasının olumsuz etkilerini tersine çevirmek için küresel bir hedef belirlenmiştir. Bu hedef, çölleşme ile mücadelede somut ilerleme sağlanmasını amaçlar.
-
Çölleşme ve Arazi Bozulması ile Mücadelede İyi Uygulama Örneklerinin Yaygınlaştırılması:Sözleşme, başarıyla uygulanmış stratejiler ve yöntemlerin yaygınlaştırılmasına yardımcı olur. Örneğin, suyun verimli kullanımı, erozyon kontrolü ve sürdürülebilir tarım yöntemleri gibi.
Sözleşmenin Önemi:
-
Çevresel Etkiler: Çölleşme, toprak verimliliğinin azalması, su kaynaklarının tükenmesi ve biyolojik çeşitliliğin kaybına yol açarak çevresel felaketlere sebep olabilir. Bu sözleşme, bu tür olumsuz etkileri azaltmayı hedefler.
-
Ekonomik Etkiler: Çölleşme, özellikle kurak bölgelerde tarım ve hayvancılık gibi geçim kaynaklarını olumsuz etkiler. Sözleşme, sürdürülebilir tarım yöntemlerinin geliştirilmesi ve arazi kullanımının iyileştirilmesi gibi ekonomik faydalar sağlar.
-
Sosyal Etkiler: Çölleşme, göçler ve yerel halkın yaşam kalitesinde düşüşlere neden olabilir. Bu sözleşme, yerel halkların eğitimine ve bilinçlendirilmesine yatırım yaparak, bu tür sosyal sorunları en aza indirmeyi amaçlar.
Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin Küresel Hedefi:
Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin küresel hedefi, 2030 yılına kadar çölleşme, arazi bozulması ve kuraklıkla mücadelede etkili çözümler geliştirmektir. Bu hedef, Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile de uyumludur ve özellikle Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 15 (Yaşama Alanlarını Koruma ve Sürdürülebilir Kullanma) çerçevesinde önemli bir yer tutar.
Sonuç:
Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, çölleşme ve arazi bozulması ile mücadelede dünya çapında bir çaba olarak çok önemli bir rol oynamaktadır. Çölleşme ile mücadele etmek, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da kritik öneme sahiptir. Bu sözleşme, küresel bir işbirliği oluşturarak daha sağlıklı, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya için önemli adımlar atmayı hedefler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler