Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (United Nations Convention on Conservation of Biological Diversity)
1992 yılında imzalanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ile genetik kaynakların kullanımından doğacak faydanın adil şekilde paylaşımı konularında atılan önemli bir adımı oluşturmaktadır. Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin ve biyolojik kaynakların, etik, ekonomik yarar ve insanların geleceği açısından korunması gerektiğini kabul etmektedir. Bu şekilde, uluslararası toplum biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda, sektörel yaklaşım yerine ilk defa bütüncül bir yaklaşım sergilemiştir.Sözleşme, Taraflara, biyolojik çeşitliliğin korunması
konusunun ulusal biyolojik çeşitlik
stratejileri yoluyla karar verme mekanizmalarına dahil edilmesi yükümlülüğünü getirmektedir.
Ayrıca, Tarafların, kamu bilincinin artırılması amacıyla araştırma ve eğitim programları yürütmesini,
bilgi değişimini desteklemesini, teşvik
önlemleri almasını ve biyolojik
çeşitlilik üzerinde olumsuz etkileri
olabilecek projeler için
çevresel etki değerlendirmeleri
yapmalarını gerektirmektedir.
Türkiye Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne 1996 yılında
taraf olmuştur. Sözleşme’ye 2012
yılı itibariyle toplam 193 ülke taraftır.
Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (United Nations Convention on Biological Diversity - CBD), biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek amacıyla 1992 yılında Rio de Janeiro'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı (Earth Summit) sırasında kabul edilen bir uluslararası anlaşmadır. Bu sözleşme, dünya çapında biyolojik çeşitliliği korumak için küresel bir çerçeve oluşturmayı hedefler.
Sözleşmenin Temel Amaçları:
Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin başlıca üç temel amacı vardır:
-
Biyolojik Çeşitliliğin Korunması: CBD, biyolojik çeşitliliğin tüm yönlerinin korunmasını teşvik eder. Bu, ekosistemlerin, türlerin ve genetik çeşitliliğin korunmasını içerir.
-
Biyolojik Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı: Sözleşme, biyolojik kaynakların uzun vadeli sağlığını ve devamlılığını sağlamak için sürdürülebilir kullanım ilkesini benimser. Bu, doğal kaynakların tüketilmesinin çevresel, sosyal ve ekonomik dengeyi koruyacak şekilde yapılması gerektiğini vurgular.
-
Genetik Kaynaklardan Elde Edilen Faydaların Adil ve Eşit Dağılımı: CBD, biyolojik çeşitlilikten elde edilen kaynakların (örneğin, tıbbi bitkiler ve tarımsal türler) adil ve eşit paylaşımını amaçlar. Bu, özellikle gelişmekte olan ülkelerin biyolojik kaynaklardan elde ettiği faydaların, bu kaynakları koruyan yerel topluluklar ve ülkelerle paylaşılmasını öngörür.
Sözleşmenin Uygulama Alanları:
CBD'nin kapsamı oldukça geniştir ve aşağıdaki alanlarda çeşitli stratejiler ve eylemler içerir:
-
Koruma Alanlarının Kurulması: Biyolojik çeşitliliği korumak için doğal alanlarda koruma bölgelerinin oluşturulması ve yönetilmesi teşvik edilir.
-
Türlerin Korunması: Nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin korunması, izlenmesi ve yeniden popülasyonlarının artırılması için çeşitli programlar geliştirilir.
-
Genetik Kaynakların Korunması: Tarım ve orman ekosistemlerinde, biyoçeşitliliğin genetik düzeyde korunmasına yönelik stratejiler geliştirilir.
-
Biyolojik Çeşitliliğin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi: Biyolojik çeşitliliğin durumu ve değişimleri izlenir ve bu bilgiler, politika ve karar alıcılar için veri sağlar.
-
Yerel ve Geleneksel Bilgilerin Kullanılması: Yerel halk ve yerel geleneksel bilgi sistemlerinin, biyolojik çeşitliliğin korunmasında ve sürdürülebilir kullanılmasında önemi vurgulanır.
Sözleşmenin Temel İlkeleri:
-
Eşitlik ve Adalet: CBD, biyolojik çeşitlilikten elde edilen faydaların, bu çeşitliliği koruyan topluluklarla adil bir şekilde paylaşılmasını savunur.
-
Sürdürülebilir Kalkınma: Biyolojik çeşitliliğin korunması, kalkınma süreçleriyle uyumlu hale getirilir. Bu, çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları içeren sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eder.
-
Önleyici Yaklaşım: Sözleşme, biyolojik çeşitliliği tehdit eden faaliyetlerin önceden belirlenmesi ve bu tehditlere karşı önlemler alınmasını önerir.
-
Uluslararası İşbirliği: CBD, biyolojik çeşitliliği korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak için uluslararası işbirliğini teşvik eder.
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin Stratejik Hedefleri:
Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin korunması için küresel hedefler koyar. Bunlar arasında:
-
Açık Hedefler ve Ulusal Stratejiler: Her ülkenin, biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik ulusal stratejiler geliştirmesi ve bu stratejilere göre hareket etmesi beklenir.
-
Biyolojik Çeşitliliğin İzlenmesi ve Raporlanması: Ülkeler, biyolojik çeşitliliği izlemeli ve bu konuda raporlama yapmalıdır.
-
Yerli ve Geleneksel Bilgilerin Teşvik Edilmesi: Yerli halkların ve toplulukların geleneksel bilgi ve pratiklerinin biyolojik çeşitliliği koruma konusunda daha fazla dikkate alınması sağlanır.
-
Biyoteknolojinin Yönetimi: Genetik kaynakların biyoteknolojik kullanımı ve bu kullanımın çevresel etkilerinin kontrolü üzerine düzenlemeler getirilir.
Sözleşmeye Katılım ve İzleme:
Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'ne taraf devletler, biyolojik çeşitliliği korumak için çeşitli eylem planları oluşturur ve bunları periyodik olarak izler. Sözleşmeye taraf devletler, her iki yılda bir biyolojik çeşitlilik raporu sunmak zorundadırlar.
Önemli Anlaşmalar ve Protokoller:
CBD'nin temel anlaşmasının yanı sıra birkaç protokolü de vardır:
-
Nagoya Protokolü (2010): Genetik kaynakların adil ve eşit paylaşımı, biyolojik çeşitliliğin korunması ve bu kaynaklardan elde edilen faydaların yerel topluluklarla paylaşılması üzerine düzenlemeler getirir.
-
Cartagena Protokolü (2000): Genetik olarak değiştirilmiş organizmaların (GDO'lar) çevreye olan etkilerini izleme ve kontrol altına almayı amaçlar.
Sonuç:
Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, dünya genelinde biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ve adil paylaşımını sağlamak için kritik bir çerçeve sunar. Sözleşme, uluslararası işbirliği ve yerel toplulukların katkıları ile biyolojik çeşitliliği koruma konusunda güçlü bir küresel hareketi teşvik eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler