LATİNCE ADI: Salvia officinalis L.
İNGİLİZCE ADI: Garden sage.
MAHALLİ ADLARI: Adaçayı, Ayı kulağı, Misk adaçayı, Diş otu.
GENEL BİLGİLER ve YAYILIŞI: Lamiaceae (Labiatae) Ballıbabagiller familyasının bir cinsi olan Salviaların bugüne kadar 500 türü tespit edilmiştir. Bu türler tropik ve subtropik bölgelerde dağınık olarak bulunurlar. Ülkemizde ise yaklaşık olarak 90 kadar Salvia türünün bulunduğu bilinmektedir. Adaçayları bir ya da çok yıllık, çoğunlukla güzel kokulu, çalı görünüşünde ve tüylü bitkilerdir. Ülkemizde Akdeniz ve Ege bölgelerinde; dağlarda, steplerde, tarım arazileri civarında Ve ormanlık sahalarda yetişmektedir. Tıbbi özelliği olan Salvia officinalis L. ülkemizde tabii olarak yetişmemekte, ancak tohumu temin edildiğinde kolaylıkla kültüre alınarak yetiştirilebilmektedir.
TEŞHİSİ:
-S. officinalis L: Ülkemizde tabii olarak yetişmeyip ancak kültürü yapılan ve tıbbı özelliği olan bu tür 30-50 cm yüksekliğinde, çok yıllık ve mor çiçeklidir. Yaprakları; oval biçimli 3-8 cm. uzunluğunda, 1-4 cm eninde ve kenarları ince dişlidir. Yaprakların iki yüzü de gümüşi renkteki sık tüylerle kaplıdır. Uzun bir sapla dala tutunmuş vaziyettedirler.
-Salvia cretica L.: S. officinalis'e göre daha uzun boylu ve dalları odunsu yapıdadır. Kışa daha dayanıklı olan bu tür, Salvia officinalis'le karıştırılan türdür. Yaprakları 4-5 cm. uzunluğunda, 2-2.5 cm. enindedir. Yaprak ayasının sapa tutunduğu yerin hemen altında 1 kulakçık bulunur. Bu özellikleri ise S. Officinalisden ayrılabilir.
- Salvia triloba L. (Syn: S. fruticosa Milller).: Anadolu Adaçayı ya da elma çalbası olarak bilinen bu tür özellikle batı bölgelerimizde yaygın olarak bulunur. Üç parçalı olan yaprakları “salvigenin" isimli bir madde taşır. Salvia officinalis’le karıştırılarak onun yerine kullanılan bir türdür. Dağ elması ya da elma otu olarak bilinen bu tür 0.50-1.50 m. boyunda çok yıllık bir türdür. Yaprakları 2-5 cm. uzunluğunda ve ovale yakın biçimde olup, dip kısmında iki kulakçık vardır. Bu türe dağ elması veya elma otu denilmesinin sebebi bu türün bazı dallarında küçük elmaya benzeyen mazıların bulunmasındandır.
- Salvia sclarea L.: Ayı kulağı, misk adaçayı veya tüylü adaçayı olarak bilinen bu iki veya çok yıllık bitkinin leylak renginde ya da uçuk mavi renkli çiçekleri vardır. Yaprakları kalp biçiminde ve tüylüdür. Ülkemizde yaygın olarak bulunan bir türdür.
DİĞER BİTKİLERLE KARIŞTIRILMASI: Tıbbi Adaçayı yani S. officinalis L. ticarette ve kullanım alanlarında, teşhis bölümünde de belirtildiği gibi tıbbi değeri olmayan S. Cretica ve S. Triloba ile karıştırılmaktadır.
KULLANILAN BÖLÜMLERİ: Kurutulmuş yaprakları.
TOPLAMA ZAMANI VE ŞEKLİ: İlaç hammaddesi olarak kullanılacak Adaçayının (S. officinalis L.) hasadı Haziran-Temmuz ayları arasındaki çiçek açma döneminden önce Mayıs-Haziran ayları arasında yapıl-malıdır. Hasat; Adaçayları keskin bir bıçakla yaprağa yakın yerden kesilmek suretiyle yapılmaktadır. Tıbbi amaçla kullanılmayacak bitkiler ise ilkbahar ve sonbahar olmak üzere yılda iki kez hasat edilebilir.
KURUTMA ŞEKLİ VE DEPOLANMASI: Hasat edilen Adaçayları hazırlanmış gölgelik yerlerde, ya da kurutma tesislerinde özenle karıştırılarak kurutulur. Uzun saplarından ayrılan yapraklar 15-20 kg. Iık bez çuvalların içine doldurularak rutubetsiz ve havalandırılabilen depolarda muhafaza edilirler. 600-900 kg. yapraktan iyi bir kurutma sonucunda 120-180 kg. kuru yaprak elde edilir.
ETKEN MADDELERİ VE BULUNMA ORANI:
-Adaçayları türlerine göre etken maddeler ve bulunma oranları değişmektedir.
-Salvia officinalis L. Bu türün yapraklarının destilasyonu sonucunda acı bir madde olan pikrosalvin saponin, kateşik tanen ve % 1 -2.5 oranında uçucu yağ elde edilir. Sarımsı yeşil renkli uçucu yağın ise % 30 50’si thujon, % 15’i sineol ve % 10 kadarı da borneol dur.
-S. triloba L.: Yapraklarında ise triterpenler, salvigenin ve halk arasında “elma yağı" adı verilen % 3 oranında uçucu yağ elde edilir. Bu yağda da %61,8 oranında sineol bulunur. Bu iki yaprağın toz halinde karıştırılmasında ise analiz sonucunda, ortaya çıkan salvigenin maddesi türlerin ayırımında yardımcı olur.
SANAYİDEKİ KULLANIM ALANI: Adaçayı (S. officinalis L.) yapraklarının enfüzyonu ilâç sanayiinde gargaralar ve şurupların bileşimine girerek boğaz ağrıları ve iltihaplarına karşı kullanıldığı gibi, dezenfekten, antiseptik, olarak bunun yanında da mide ve barsak spazmlarını çözücü ilâçların yapımında değerlendirilir. Ayrıca hoşa giden kokuları sebebiyle kozmetik sanayiinde de geniş kullanım alanı bulunmakta, özellikle dinlendirici vasıftaki banyo köpüklerinin imalinde kullanılmaktadır. Son yıllarda tedavi edici özelliği olan diğer bitkilerle karıştırılıp poşetler halinde hazırlanan çayları da piyasaya çıkmaktadır. Uçucu yağda bulunan thujol zehirli bir madde olup; düşük dozlarda titreme ve halüsinasyon yüksek dozlarda da saraya benzer titremeler akabinde uyuşukluk ve bitkinlik şeklinde etki ettiğinden günlük maximum doz önemli olup, genellikle enfüzyonu kullanılır.
HALK ARASINDAKİ KULLANIM ALANI: Halk arasında çay gibi demlenerek (enfüzyonu) boğazdaki iltihaplanmalar, yorgunluk, sinir zafiyetine karşı kullanılır. Ayrıca bal ve sirke ile karıştırılarak ruhi depresyonlar, şiddetli soğuk algınlıkları ve bazı kadın hastalıklarına karşı kullanılmaktadır. İshal kesici ve iştah arttırıcı olarak da faydalanılmaktadır.
DROG OLARAK ÖZELLİKLERİ: Yatıştırıcı, midevi, idrar söktürücü, terletici, dinlendirici. Ağız ve boğazlarda antiseptik, dezenfektan özellikleri vardır.
No comments:
Post a Comment
Yorumunuz İçin Teşekkürler